اِنْـتَـقَضَ وُضُوءُ….. |
İntakada vudû’u … |
…’-nın abdesti bozuldu. |
Bozuldu, çözüldü |
İntakada |
اِنْـتَـقَضَ |
Abdest |
Vudû’ |
وُضُوء |
Örnek cümleler :
1.
اِنْـتَـقَضَ وُضُوئِي |
İntakada vudûî. |
Abdestim kaçtı / Abdestim bozuldu. |
2.
أَثْنَاءَ السَّعْي بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ اِنْـتَـقَضَ وُضُوئِي،
وَلَمْ أَسْتَطِعْ أَنْ أَخْرُجَ لِأُجَدِّدَ الْوُضُوء،
وَحَصَلَ لِي هَذَا فِي طَوَافِ الْوَدَاعِ أَيْضاً،
مَا حُكْمُ هَذَا السَّعْيِ وَالطَّوَافِ ؟ |
Esnâe’s-sağyi beyne’-Safâ ve’l-Merveti, intakada vudûî,
ve lem estatiğ en ahruce li uceddide’l-vudû’,
ve hasale lî hâzâ fî tavâfi’l-vedâi aydan.
Mâ hukmu hâza’s-sağyi ve’t-tavâf? |
(Mekke’de) Safa ve Merve arasındaki say esnasındaabdestim bozuldu.
Abdestimi tazelemek için (dışarı) çıkamadım.
Ve bu olay veda tavafında da başıma geldi.
Bu say ve tavafın dini hükmü nedir ? (kabul olmuş mudur?) |
Esnasında |
Esnâe |
أَثْنَاءَ |
Koştu, hızla gitti |
Sa’â |
سَعَى |
Say (Hac ve umrede, Safa tepesinden başlayarak Merve tepesine 4 gidiş, Merve’den Safa’ya 3 dönüş olmak üzere bu iki tepe arasındaki gidiş gelişe denir) |
Es-sağy |
السَّعْيُ |
Arasında |
Beyne |
بَيْنَ |
Abdestim bozuldu |
İntakada vudûî |
اِنْـتَـقَضَ وُضُوئِي |
Çıkamadım |
Lem estatiğ en ahruca |
لَمْ أَسْتَطِعْ أَنْ أَخْرُجَ |
Tazelemem için, yenilemem için |
Li uceddide |
لِأُجَدِّدَ |
Abdest |
El-vudû’ |
الْوُضُوء |
Bana oldu, başıma geldi |
Hasale lî |
حَصَلَ لِي |
Bu |
Hâzâ |
هَذَا |
İçinde, -de, -da |
Fî |
فِي |
Veda tavafı |
Tavâfu’l-vedâi |
طَوَافُ الْوَدَاعِ |
da |
Eydan |
أَيْضاً |
Nedir? |
Mâ |
مَا |
Hüküm |
Hukm |
حُكْم |